Vakti Gelmedi mi?
[ 15/08/2007 - 06:21 PM ]
Bugün yine el-Fetih'in sembolik küçük bir guruptan ibaret olması isteniyor: İşgalci güçlerin kontrolünde bulunan Ramallah'taki siyah bölgede, lanet olası işgalcinin korumasında muhasara altında tutulan, MahmutAbbas'ın diktatörlük rejimiyle ve her gün çıkardığı fermanlarla –ki topyekun Filistin davasının yanında el-Fetih'e ait her şeyi yok etmeyi amaçlayan fermanlardır bunlar- ve sanki kendisini hata yapmaz bir ilahmış gibi gösteren entrikaların üzerini örtme yöntemiyle yönettiği bir gurup.
Tarafsız bir şekilde durup bugün el-Fetih'i ve onun kararlarını kimin temsil ettiğine bakalım. Onlu çete, el-Fetih’in Genel Sekreteri Faruk el-Kaddum[1]i’nin yetkilerini azaltmış; hareketin Gazze’deki Genel Sekreteri Ahmet Hillis[2]’e saldırıp onu hain ilan etmiş ve Hani el-Hasan[3]’ı onlu çeteyle ve başkanla anlaşmazlığa düştüğü için hareketten ihraç ederek yargılanmasını istemiş ve bir de 1989 yılından beri ertelenen hareketin altıncı genel kongresinin yapılmasına yönelik Ebu Mahir el-Guneym[4]’in yaptığı davetleri reddetmiştir. Bu onlu çete daha önceden de Mahmut Abbas'ın karşısında başkanlık seçimlerinde kendini aday gösterdi diye Mervan el-Barguti’[5]yi de yerden yere vurmuştu.
el-Fetih'in hiçbir denetleme olmaksızın, bu onlu çetenin elinde mahkum olması makul mu? el-Fetih'in şerefli evlatları nerede? Kim bunlar? el-Fetih'in yönettiği direniş hareketinin, bozguncu Ebu Cebel ve el-Aksa Şehitleri adıyla fesat yayan bölüğün kapatılması karşılığında Abbas'ın güvenliğinde yeni bir makamı kabul etmekte tereddüt etmeyen alçak Cuneyn Zekeriyya ez- Zübeydi[6] tarafından temsil edilir hale gelmesi kabul edilebilir bir şey mi?
el-Fetih'i bitirme planı uzun zaman önce başladı ve bu planın mahsullerini toplama zamanı artık gelmiş bulunuyor. Abbas'ın yöntemine karşı çıkan herkesi hareketten uzaklaştırma faaliyeti tamamlanmak üzeredir, direnişin ve Filistin halkının haklarının hayvan pazarında satılması yaklaşmıştır, ama....
Dr. Süleyman Salihbugün Katar’da yayınlanan eş-Şark gazetesindeki makalesinde bu konu hakkında şöyle diyor:
Ben hala el-Fetih bağlılarının şerefli kişiler olduklarına inanıyorum. Onlar Filistin davasının müdafiidir ve mücadelelerle dolu zengin bir tarihi tecrübeye sahiptir. Ama geçen süre zarfında bir gurup bozguncu, önderliği gerçek liderlerin elinden alarak hareketin gidişatını yanlış bir yöne yönlendirmiştir. Yaptıkları Filistin halkının bağımsızlık ve hürriyet talepleriyle çelişmektedir. Bunlar barış ‘serabı’ peşinde koşmaktadırlar. İsrail’in Kudüs’ün işgalinde ve (sürgündeki) Filistin halkının dönüş hakkını reddetmedeki ısrarcılığı devam ettiği sürece bu barış düşü, bir hayalden öteye gidemeyecektir. Tüm bu yapılanlar, Filistin halkının gerçekleştirdiği meşru direnişle çelişmektedir.
[ 15/08/2007 - 06:21 PM ]
Dr.İbrahim Hammami
Bugün yine el-Fetih'in sembolik küçük bir guruptan ibaret olması isteniyor: İşgalci güçlerin kontrolünde bulunan Ramallah'taki siyah bölgede, lanet olası işgalcinin korumasında muhasara altında tutulan, MahmutAbbas'ın diktatörlük rejimiyle ve her gün çıkardığı fermanlarla –ki topyekun Filistin davasının yanında el-Fetih'e ait her şeyi yok etmeyi amaçlayan fermanlardır bunlar- ve sanki kendisini hata yapmaz bir ilahmış gibi gösteren entrikaların üzerini örtme yöntemiyle yönettiği bir gurup.
Tarafsız bir şekilde durup bugün el-Fetih'i ve onun kararlarını kimin temsil ettiğine bakalım. Onlu çete, el-Fetih’in Genel Sekreteri Faruk el-Kaddum[1]i’nin yetkilerini azaltmış; hareketin Gazze’deki Genel Sekreteri Ahmet Hillis[2]’e saldırıp onu hain ilan etmiş ve Hani el-Hasan[3]’ı onlu çeteyle ve başkanla anlaşmazlığa düştüğü için hareketten ihraç ederek yargılanmasını istemiş ve bir de 1989 yılından beri ertelenen hareketin altıncı genel kongresinin yapılmasına yönelik Ebu Mahir el-Guneym[4]’in yaptığı davetleri reddetmiştir. Bu onlu çete daha önceden de Mahmut Abbas'ın karşısında başkanlık seçimlerinde kendini aday gösterdi diye Mervan el-Barguti’[5]yi de yerden yere vurmuştu.
el-Fetih'in hiçbir denetleme olmaksızın, bu onlu çetenin elinde mahkum olması makul mu? el-Fetih'in şerefli evlatları nerede? Kim bunlar? el-Fetih'in yönettiği direniş hareketinin, bozguncu Ebu Cebel ve el-Aksa Şehitleri adıyla fesat yayan bölüğün kapatılması karşılığında Abbas'ın güvenliğinde yeni bir makamı kabul etmekte tereddüt etmeyen alçak Cuneyn Zekeriyya ez- Zübeydi[6] tarafından temsil edilir hale gelmesi kabul edilebilir bir şey mi?
el-Fetih'i bitirme planı uzun zaman önce başladı ve bu planın mahsullerini toplama zamanı artık gelmiş bulunuyor. Abbas'ın yöntemine karşı çıkan herkesi hareketten uzaklaştırma faaliyeti tamamlanmak üzeredir, direnişin ve Filistin halkının haklarının hayvan pazarında satılması yaklaşmıştır, ama....
Dr. Süleyman Salihbugün Katar’da yayınlanan eş-Şark gazetesindeki makalesinde bu konu hakkında şöyle diyor:
Ben hala el-Fetih bağlılarının şerefli kişiler olduklarına inanıyorum. Onlar Filistin davasının müdafiidir ve mücadelelerle dolu zengin bir tarihi tecrübeye sahiptir. Ama geçen süre zarfında bir gurup bozguncu, önderliği gerçek liderlerin elinden alarak hareketin gidişatını yanlış bir yöne yönlendirmiştir. Yaptıkları Filistin halkının bağımsızlık ve hürriyet talepleriyle çelişmektedir. Bunlar barış ‘serabı’ peşinde koşmaktadırlar. İsrail’in Kudüs’ün işgalinde ve (sürgündeki) Filistin halkının dönüş hakkını reddetmedeki ısrarcılığı devam ettiği sürece bu barış düşü, bir hayalden öteye gidemeyecektir. Tüm bu yapılanlar, Filistin halkının gerçekleştirdiği meşru direnişle çelişmektedir.